İşte Mehmet Çetingüleç, ‘KKM operasyonu’ bu hafta başlıyor’ başlıklı yazısında şunları kaleme aldı:
Kurun yükselmeyeceğine ilişkin bir kanaat oluşursa döviz mevduatı ve KKM sahiplerinin hesaplarını bozdurma eğilimi güçlenebilir. KKM hesap sahiplerinin önünde 5 seçenek var.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında yeni döneme girildi.
28 Ağustos Pazartesi gününden itibaren KKM hesabında vadesi dolanların Türk lirası mevduata geçmesi için bankalar “yüksek faiz” yoluyla alternatif oluşturmaya çalışacak.
Son rakamlar biriken paranın 3 trilyon 404 milyar liraya yükseldiğini gösteriyor.
Bankaların ilk etapta yaklaşık 500 milyar liralık hesabı mevduata dönüştürmesi isteniyor.
Aksi halde ceza var.
Düşük faizli devlet tahvili alma cezası…
Ayrıca…
Döviz hesaplarında zorunlu karşılık oranları yükseltildi.
Devlet, döviz ve dövize dayalı hesapların çözülmesini istiyor.
Buna karşılık Merkez Bankası döviz rezervleri artırılıyor.
Zorunlu karşılığın yükseltilmesi de rezervlerin artırılmasına katkıda bulunacak.
Peki, KKM için “test haftasında” ne tür sonuçlar elde edilebilir?
En büyük beklenti vatandaşın yüksek faizi cazip bulup KKM hesabını bozabileceği yönünde.
Bunun için enflasyona yakın bir faiz önerilmesi gerekir
Enflasyon beklentisi yüzde 60-70 arasında değişiyor.
Bankalar ne kadar faiz verebilir?
Geçen hafta mevduat faizi yüzde 30 civarındaydı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu politika faizini yüzde 7.5 artırarak yüzde 25’e çıkarınca “yüksek faiz” ortamının kapısını aralamış oldu.
Politika faizinin bir anda beklentilerin 3 misli artırılması “mevduat faizlerini de yükseltip KKM hesaplarını tasfiye etmeyi” hedefliyor.
Yani…
Merkez Bankası bu kararla bir anlamda “KKM operasyonu” başlatmış oldu.
Şimdiye kadar Hazine’ye yaklaşık 200 milyar lira civarında “kur farkı” yükü bindiren KKM hesaplarının kademeli olarak tasfiye edilmesi planlanıyor.
Çünkü…
Böyle devam edemez.
Ederse…
Bu kez sorumluluğu Hazine’den devralan Merkez Bankasının üzerine yılsonuna kadar 100 milyar liranın üzerinde bir yükün binebileceği hesaplanıyor.
Bu yük ne kadar azaltılırsa devlet o kadar rahatlayacak.
Faizler yükselince, kurlar geri çekildi.
Böylece…
KKM ve döviz hesaplarındaki beklentiler azaltılmış oldu.
Dövizin bu haftaki seyri önemli.
Kurun yükselmeyeceğine ilişkin bir kanaat oluşursa döviz mevduatı ve KKM sahiplerinin hesaplarını bozdurma eğilimi güçlenebilir.
İşte kritik nokta bu.
Hesaplarını bozduracak kişiler nereye yönelecek?
KKM hesap sahiplerinin önünde 5 seçenek var.
– Dövizin ileride yükseleceğini varsayarak hesapta kalmaya devam edebilirler.
– Doğrudan döviz alımına yönelebilirler.
– Mevduat faizini cazip bulup geçiş yapabilirler.
– Altın alabilirler.
– Ya da paralarının bir kısmıyla borsaya girebilirler.
Peki, hangi ihtimal daha yakın?
Borsa yatırımcısı ile döviz yatırımcıları karakter olarak birbirine benzemez. Biri risk almayı sever, diğeri sevmez. Garanticidir.
Eğer mevduat faizleri yüzde 40’ların üzerine çıkarsa çekici olabilir.
Ancak…
Faizler cazibe yaratmaz, dövizde beklenti azalırsa, KKM ve döviz hesabı bulunanların bir kısmı yüksek enflasyona karşı kendilerini korumak için “bir de borsayı deneyelim” diyebilir.
Nitekim borsaya girenlerin sayısı sürekli artıyor.
Son verilere göre, yatırımcı sayısının 6 milyonu geçti.
Önünde cazip seçenek bırakılmayan yatırımcı adeta borsaya yönlendiriliyor.
Endeksin bu kadar yükseldiği bir dönemde borsa yatırımı riskli olmakla birlikte, yüksek getiri potansiyeli vatandaşın aklını çelebilir…
Bu haftanın sonunda KKM hesaplarında vadesi dolanların yüzde kaçının mevduata geçtiği veya hesapta kalmaya devam ettiği belli olacak.
Ayrıca…
KKM’den borsaya veya dövize yöneliş olup olmadığı izlenebilecek.
Bir haftalık veri, daha sonraki süreçte yaşanabilecek gelişmeler konusunda da bir kamuoyu araştırması niteliği taşıyor.
Bakalım Merkez Bankasının bankalara gösterdiği sopa işe yarayacak mı?